Bir Katilin Güncesi, kapağı ve elbette konusuyla ilgimi çekti. Timaş Yayınları’ndan yayımlanan kitap iki yetkin Korece çevirmenin elinden çıkmış. İkisi de hem tercümanlık geçmişi olan hem de Koreceye hâkim iki kadın: Özlem Gökçe ve Açelya Yavuz.
Bu notla beraber çevirinin ve dilin gayet akıcı olduğunu belirtmek istiyorum. Ne var ki 50 60 sayfaya sığdırılacak bir öykünün 140 sayfaya büyük puntolarla hunharca basılmasından hoşlanmadığımı da eklemeden geçemem.
Bir Katilin Güncesi’nin konusu
Byıonğsu Gim, sakin ve ücra bir yerde yaşayan epey yaşlı bir adamdır. Yıllarca veteriner olarak çalışmıştır. Kitap Alzheimer hastası olan bir seri katilin gittikçe zayıflayan bilişsel gücünü günlük hayatından kesitler sunarak anlatmakta. Kendisi hastalığının bilincinde olduğu için aslında kendince bir takım önlemler almaya başlıyor.
Ne var ki kızı Inhi’nin evlenme niyetiyle eve getirdiği adamın şehri kasıp kavuran seri cinayetlerin sorumlusu olduğunu düşünmeye başlar ve bir an önce, tamamen kendisini kaybeden kızını bu adamın elinden kurtarma çabasına girer. Ne var ki büyük bir engel vardır karşısında: hızla kaybolan zihni.
Bir Katilin Güncesi hakkındaki düşüncelerim
Benim için başları epey sürükleyici bir kısa roman/kısa öykü Bir Katilin Güncesi. Adamın bu süreçle olan ilişkisi, kızını koruma düşüncesi, karanlık geçmişi gibi unsurlar gerçekten de okuru daha ilk satırdan ele geçirmeyi başarıyor. Özellikle de şiir ile ilgilenmesi (ki şiirden pek haz etmem), edebiyata olan düşkünlüğü gibi unsurlar kesinlikle edebiyat severlerin ilgisini çekecek türde.
“Şair, hünerli bir katil gibi dili ele geçiren ve sonunda onu öldüren bir varlıktır.
Bir Katilin Güncesi – Kim Young-Ha
Ancak anlatıcımız Byıonğsu Gim‘in yaşadığı bu Alzheimer sorunu, anlatılanlara ve olanlara, gözlemlere ne kadar güvenebileceğimiz sorununu ortaya çıkarıyor. Ve tek bir çıkarım var bu konuda: güvenemeyiz. Çünkü o bile daha bir saat önce ne yaptığını bilmeyen bir insan.
Alzheimer hastalığı benim en korktuğum hastalıklardan birisi ama bu kitaptan tat alamamamın asıl nedeni değil. Kısmi sebebi. Anlatıcıya güvenmediğinizde kurguya kendinizi nasıl kaptırabilirsiniz? Olanların hangisinin gerçek hangisinin oturtturulduğunu, hangisinin hayal olduğunu bilmediğinizde, okura kalan nedir? Sadece sonu merak etmek, bitirmek amacıyla okumak sanırım.
Ben işte bu yüzden Byıonğsu Gim gibi öykünün içinden yok oldum.
Kitabın sonu epey şaşırtıcı bazı acılardan ama bu bile beni kendisine hayran edemedi. Dediğim gibi, ben anlatıcının kopuşu gibi kitaptan ve kurgudan koptum. Zaten yazarın amacı da bu bence; o kopukluğu size tattırmak. O yüzden yazar açısından epey başarılı bir eser bu.
Bazı kitaplarda vardır; kitabın aslı vardır, kurguya tamamen hakim olduğunuz ancak yazar çıkar ve merak edilen bir karakterin gözünden o öyküyü baştan sona anlatır. İşte bu kitap bana öyle bir eser gibi geldi.
Bir Katilin Güncesi Okunmalı Mı?
Eğer kurgu okumayı benim kadar seviyor, bir giriş gelişme ve sonuç ve güvenilir anlatıcı (kısmen) arıyorsanız, bu kitap kursağınızda kalır. Çünkü her şey bölük pörçük, anlaşılmaz.
Ancak yazarın bu durumu ve fikri nasıl işlediğini görmek, bu güncenin ve aslında anlatıcıyla okurun nasıl dağıldığını tatmak istiyorsanız, bu kitaptan benden daha çok hoşlanacağınızı garanti ederim. Hele bir de Gerçek Suç, Polisiye kitaplarını seviyorsanız, gerçekten yılın gözde kitapları listenizde kendisine yer bulabilir.
Eğer Bir Katilin Güncesi‘ni okumayı düşünüyorsanız o zaman size Hastalık Hastası Kiralık Katil adlı kitabı öneririm.
Almak istediğim bir kitaptı. Benim de hazırladığım birkaç listede de yer alıyordu bu kitap. Yorumunuzun neticesinde bölük pörçük anlatımlardan hoşlanmadığım için alışveriş listesinde yer tutmaması gerekiyor sanırım.
Kitapla Kalın.