Ne zaman öleceğimi bilseydim ne olurdu sorusuna yanıt arıyorsanız, belki de Ve Sonunda İkisi De Ölür aradığınız romandır.
Bu kitabı uzun zamandır okumak istiyordum çünkü gerek işlediği fantastik konu, gerek okurların olumlu görüşleri beni Adam Silvera’nın Pegasus Yayınları’ndan çıkan bu kitabına iten unsurlar arasındaydı.
Aslında kitabın adında kitabın sonunun söylendiği, yani sürpriz bozan içeren kitapları pek sevmem ama dediğim gibi, kitaba beni okurların yorumları çekti.
Zira uzun zamandır okurların sevdiği, olumlu yorumlar bıraktığı bir kitap. Hadi lafı çok uzatmadan Ve Sonunda İkisi De Ölür‘ün konusuna bakalım.
Ve Sonunda İkisi de Ölür Konusu
Kitapta, 24 saat içinde ölecekleri haberini alan iki delikanlının öyküsü anlatılıyor. Bir şirket, epey etkili bir biçimde kesinlikle ölecek kişilerle irtibat kuruyor ve bu ölümlerden kaçmak maalesef imkânsız.
Çoğunlukla ölümlerin nedenini öğrenmek de.
Mateo ve Rufus isimli iki genç, aynı kaderi paylaşan (24 saatten daha kısa sürede ölecek olan) insanları ve onlara “yardım” etmek isteyen insanları buluşturan bir uygulama aracılığıyla o gün buluşuyor ve dopdolu bir gün yaşıyorlar. (Bazen ölmeyecek olan insanlar da moral destek amacıyla bu kişilerle iletişime geçebiliyor.)
Matteo ve Rufus veda edip, yeni şeyler tadıyor, yapmaya bir daha fırsatları olmayacakları şeyleri yapıyorlar. Matteo gayet düzgün ve sıradan bir hayat yaşarken Rufus’un geçmişi ve bahtı karadır. Ancak yine de bu iki karakter bir ortak payda bulurlar.
Bizler de iki karakter tanışırken onları tanıyor ve hayatlarının bir parçası oluyoruz.
Eee, Ve Sonunda İkisi de Ölür Okunmalı mı?
Benim çok büyük heveslerle başladığım bu kitap içimde büyük duygular uyandırmadı. Homofobik miyim diye kendimi sorgulayıp iki üç gün önce Archangel’s Light‘ı okumuş ve 5 puanı yapıştırmış biri olarak, bunun yanıtını olumsuz verdim.
Sonra da kitabı neden etkileyici bulmadığıma dair kafa yormaya başladım.
Peki bu kitap neden benim için bir fiyaskoydu?
- Karakterlerle özdeşemedim.
- Konu sıkıcı ve heyecansız geldi.
- Depresiflik ve duygular okura yeterince aktarılamamıştı.
- Kurgu yeterince ilgi çekici değildi.
- Anlatım donuktu.
Bütün bunlar birleşerek kitabı okuması güç bir hale getirdi benim için. Adam Silvera konusunda kesin bir karar vermemekle birlikte Ve Sonunda İkisi De Ölür‘ün onun en iyi işlerinden biri olmadığını umuyorum.
Bir yandan da Goodreads gibi sitelere baktığımda okurların büyülenmişçesine ona methiyeler dizdiğini, duygulandığını görmek bu umudu biraz köreltiyor elbette.
Belki de bu kitabı okumak için doğru zaman değildi. Belki de ben gençlik kitaplarını artık o kadar sevmiyorum.
Olumlu yanı, kitabın değişik bir konuyu ele almasıydı. Ben aslında daha karmaşık bir olay beklerdim. İnsanların doğal biçimde bu “Azrail seni çağırıyor” aramalarına daha farklı tepkiler vermesini… Ama biz nasıl Kovid’e alıştıysak sanırım onlar da bu duruma alışmış vaziyetteler.
Bir diğer olumlu yanı ise kitabın içinden başka bir kitap daha çıkabilme ihtimaliydi.
Size bu kitabı kesinlikle okumanızı öneremem. Bu sebeple de başka okurların yorumlarını incelemenizde kesinlikle fayda olacağını düşünüyorum. Sonuçta herkes her kitaptan aynı zevki alamıyor. Ancak işlediği konunun albenisi olduğu su götürmez. LGBT+ kitap okumayı sevenlerin gönlünde taht kurabilecek bir yanı da var. Kalp Çarpıntısı‘na da bakabilirsiniz.
Ve Sonunda İkisi de Ölür Kitabı Satın Alma Siteleri
Kitap satın alma siteleri için aşağıdaki bağlantıları inceleyebilirsiniz.
Ayrıntılı Ve Sonunda İkisi de Ölür Konusu & Özet (Sonu Dahil)
5 Eylül 2017 gece yarısından kısa bir süre sonra Mateo, yedi yıl önce öne çıkan ve bireylerin ölümlerini tahmin edebilen bir şirket olan Ölüm-Habercisi’nden yaşamak için yirmi dört saat (veya daha az) kaldığı hakkında bir telefon alır. Mateo başlangıçta son gününü yatak odasında geçirmeyi planlar ancak gerçekten yaşamak için kendini zorlamaya karar verir ve isteksizce, yalnız son gününü geçirecek birini bulmasına yardımcı olmak için geliştirilmiş bir uygulama olan Son Arkadaşım’ı indirir.
Rufus, tam eski kız arkadaşı Aimee’nin yeni erkek arkadaşı Peck’i döverken önündeki 24 saat içinde öleceğini söyleyen bir telefon alır. Arkadaşları Malcolm ve Tagoe, Rufus’a bu haberlere kendini kaptırmamasını hatırlatır. Peck’in gitmesine izin verir ve vedalaşmak için koruyucu evine gider. Plutolar olarak bilinen Rufus, Aimee, Malcolm ve Tagoe, koruyucu evinde Rufus için bir cenaze töreni düzenler ancak bu toplantı onları ihbar eden Peck yüzünden polisi gelir. Rufus kaçar ve son gününü tek başına yaşamamak için Son Arkadaşım’ı indirerek kaçmaya başlar.
Mateo ve Rufus, Son Arkadaşım uygulaması aracılığıyla buluşur ve günü birlikte geçirmeye karar verirler. Rufus, Mateo’nun iki haftadır komada olan babasını ziyaret edebilmesi için Mateo ile hastaneye gitmeyi kabul eder. Mateo babasına veda eder ve uyandığında okuması için ona bir not bırakır. Mateo ve Rufus daha sonra Mateo’nun en iyi arkadaşı Lidia ve bebek kızı (ve Mateo’nun vaftiz kızı) Penny’yi görmeye giderler. Lidia’yı üzmek istemeyen Mateo, her şey normalmiş gibi davranır ancak ayrılmadan önce ona bir zarf bırakır ve telefon numarasını engeller.
Rufus, Aimee’den, kendisine kaçması için daha fazla zaman tanımak amacıyla polisi durdurmaya çalıştıkları için Malcolm ve Tagoe’nun tutuklandığını söyleyen bir telefon alır. Rufus, geçmişini anlatır, ebeveynlerinin ve kız kardeşinin aynı gün Ölüm Habercisi’nden bir telefon aldıklarını ve arabaları Hudson nehrine düştüğünde hepsinin boğularak öldüğünü ve kendisinin hayatta kalan tek kişi olduğunu anlatır. Rufus ve Mateo, hayatlarına dair planlardan konuşur: Mateo her zaman bir mimar olmak istemiştir ve Rufus ise fotoğrafçılığa olan tutkusunu bir kariyere dönüştürebilmiş olmayı diler.
Arkadaşlıkları derinleştikçe, Mateo daha cesur hale gelir ve Rufus, son günlerini belirtmek için her zamanki tek renkli gönderilerinin aksine Instagram sayfası @rufusonpluto için renkli fotoğraflar çekmeye başlar. Rufus, Mateo’ya biraz Lego tuğlası satın alır ve onlar ayrılırken, yakındaki bir spor salonunda meydana gelen patlamadan zar zor kurtulmayı başarırlar. Mateo, onlar trendeyken tuğlaları kullanarak bir sığınak inşa eder. Rufus ve Mateo, Mateo’nun annesinin mezarını ziyaret edebilmesi için mezarlığa giderler ancak Mateo’nun mezarını onun mezarının yanına kazmakta olan bir bahçıvan bulurlar. Mateo, Lego sığınağını annesinin mezarına bırakır ve Rufus’la birlikte kendi mezarına oturur, birlikte öbür dünya hakkında konuşur ve yakın gelecekte onlara başlarına neler geleceğini tartışırlar.
Rufus ve Mateo, o gün öleceklerin tehlikeli faaliyetleri korkmadan deneyimleyebilecekleri bir merkeze gidip iki sahte hava dalışına girerler. Etkilenmeyen Mateo, Lidia’dan onlarla buluşmasını ister. Rufus, Mateo ve Lidia, Arena’da “seksen dakikada dünya turu” turuna çıkar ve bir şelaleden atlayarak Rufus’un su korkusunu yenmesini sağlar. Rufus, gözaltından serbest bırakılan Malcolm ve Tagoe’dan bir telefon alır ve onlara Aimee’yi takıldıkları kulübe getirmelerini ve kendisiyle buluşmalarını söyler.
Grup birlikte dans eder ve Rufus, Mateo’yu onunla karaoke yapmaya ikna eder. Performanslarının ardından Mateo nihayet cesaretini toplayarak Rufus’u öpmeye çalışır ve Rufus ona bunu yapmasının neden bu kadar uzun sürdüğünü sorar. Rufus, Plutolara uygun bir şekilde veda eder ve Mateo, Lidia’ya onsuz hayatı anlamasına yardım eder. Peck ve çetesi, Rufus’u Instagram gönderilerini takip ederek dolu bir silahla kulübe gelir. Peck, Rufus’u vurmaya çalışır ancak Aimee onunla konuşarak Mateo’ya kaçma fırsatı sağlar. Mateo ve Rufus, Mateo’nun dairesine dönerler ve Mateo, babasına gelip ona son gününü anlatabilmek için hastaneye geri dönüp dönemeyeceklerini sorar.
Mateo, Rufus’a piyano çalıp şarkı söylerken, Rufus bunu kaydeder ve Instragram gönderisi olarak paylaşmak için sersem bir fotoğraf çeker. Yatakta yatarlar ve birbirlerine aşklarını itiraf ederler, ikisi de daha önce tanışmış olmayı diler. Sonsuza kadar yataklarının güvenliğinde birlikte kalacaklarını kabul ederek birbirlerinin kollarında uykuya dalarlar.
Önce Mateo uyanır ve Rufus’u neşelendirmeyi umarak nane çayı yapmak için mutfağa gider. Öleceğini bildiği için komşusuna o günün erken saatlerinde tamir etmemesini söylediği ocağı dalgın bir şekilde yakar. Ocak patlar ve Rufus duman yüzünden uyanarak daireden kaçar. Sonra yanan binaya geri koşar ve Mateo’nun vücudunu dışarı sürükleyerek uyanması için yalvarır. Sağlık görevlilerine Mateo’nun ölüme mahkum olmadığını ve hastaneye gitmesi gerektiğini söyler. Ancak Mateo’nun olay yerinde öldüğü ilan edilir ve harap olmuş Rufus, Lidia’yı arayıp onu bilgilendirir.
Kendi yaraları için tıbbi tedaviyi reddeden Rufus, Mateo’nun son arzusunu yerine getirmeye kararlıdır ve babasını hastanede ziyaret eder. Baygın adama birlikte geçirdikleri günü anlatır ve oğlunun cesur olduğunu, korkularıyla savaştığını ve gerçekten yaşayabildiğini söyler. Mateo’nun babasına Rufus’un kim olduğunu ve Instagram hesabında kendisinin ve Mateo’nun fotoğraflarını görmesini söyleyen bir not bırakır.
Rufus, son saatlerini geçirmek üzere parka giderken, Mateo’nun videosunu dinlemek için kulaklığını takar ve bakmadan yola çıkar.
Ve Sonunda İkisi de Ölür – Sıkça Sorulan Sorular
Aşağıda kitap hakkında çok soruları ve yanıtlarını bulabilirsiniz.
Kitapta, 24 saat içinde ölecekleri haberini alan iki delikanlının (Mateo ve Rufus) birbiriyle nasıl tanıştıklarını ve kalan saatlerini birlikte neler yaparak geçirdiklerini anlatıyor.
336 sayfa.
Evet.
Seri şimdilik 2 kitap. Serinin ön kitabı bulunuyor. Adı da The First to Die at the End (Sonunda İlk Ölen). Yani serinin kronolojik sıralaması şöyle:
0. The First to Die at the End (Çevrilmedi)
1. Ve Sonunda İkisi De Ölür
Serinin 2. kitabı bulunmuyor. Önceki dönemi anlatan bir önkitabı var.