Kadınlar Alayı, Mary Russell ve Sherlock Holmes serisinin ikinci kitabı. Birinci kitap olan Arıcının Çırağı‘nı da epey sevdiğim için bu devam kitabını okumak için uzun süre beklemedim.
Eğer siz de bu tür klasikleşmiş serilere yeni bir soluk getiren yazarları seviyorsanız, ayrıca Charlotte Holmes Dosyası‘na bakabilirsiniz.
Laurie R. King’in Kadınlar Alayı ile Sherlock Holmes dünyasına dönüş
Mary Russell artık 21 yaşına basarak büyük bir mirasa konma eşiğindeki eğitimli bir kadın. Kendisi üniversite eğitimini bitirmiş, çıraklıktan ustalığa doğru emin adımlarla ilerliyor, bundandır ki Sherlock bu kitapta çok yer kaplamıyor; bizler Mary Russell’ın liderlik ettiği bir gizeme, Sherlock’un yardımlarıyla (tabii en elzem anlarda) ilerliyoruz.
Gelelim Kadınlar Alayı’nın konusuna
Savaş sonrası dönemlerde kadınların toplumdaki yerlerini nasıl almaya başladığını, Süfrajetlerden sonraki akımın neler olduğunu anlatıyor. Bu kısımların ne kadar doğru olduğuna dair bir araştırma yapmadığım için sadece kurgu olarak kabul edebiliriz.
Mary’nin yolu, üniversite arkadaşı Veronica’nın aracılığıyla fikirleri ve tavırlarıyla insanları kendisine hayran etmeyi başarmış ve başarmakta olan, kadınlara yardım amacıyla kurulmuş “Yeni Tapınak” lideri Margery Childe adlı bir kadının organizasyonuna düşüyor. Etkileyici bir kadın olan Margery tabii sırlardan yoksun değil. Mary özellikle kadının cazibesinden ve eğitimsiz de olsa kendisini eğitip insanlara önderlik etmesinden etkileniyor.
Ancak bu tapınakta, Margery’nin etrafında gizemli ölümler gerçekleşmeye başlayınca Mary kollarını sıvıyor ve kendisini olaya dâhil ediyor.
Bu kitabın konusu sevgi ve kadınlar üzerine kurulmuştu. Gerek bölüm başı alıntıları, gerek kitabın ilerleyişi, Mary’nin davranışları ve düşünleri hep bu iki konuya bağlanıyordu. Sevgiyi hem Margery’nin dilinden hem de Mary’nin gözünden okuyor, kadınların savaş sonrasında neleri başardıklarını ve daha neleri başarmak istediklerini, ikinci sınıf insan olarak görülmelerini okuyorduk.
Tabii bu uzun yıllar süren ve hâlâ sürmekte olan mücadele içinde yine de erkek egemen toplumu arkasında bırakamamış kadınları da barındırmakta. Bunu Mary ve Veronica’nın bir konuşmasında açıkça görebiliyoruz.
Kadınlar Alayı, ilk kitap kadar heyecanlı olmasa da epey doyurucu bir kitaptı. Sherlock ve Mary’nin ilişkilerinin yön değiştirmesi, Mary’nin artık çıraktan fazlası olması, ihanet ve açgözlülüğün yanı sıra gizemi de barındırması epey eğlenceli ve akıcı bir kitap yaratmış. Yazarın kitabın üzerinde epey çalıştığı belli oluyor.
Bu seriyi sahiden seviyorum, siz de bence bir an önce okumalısınız. Kapakları da şahane!
Mary Russell ve Sherlock Holmes okuma sırasına buradan erişebilirsiniz.